28 Ocak 2010 Perşembe

Günün Stadyumu # 1: Estadi de Sarriá (Barcelona, Katalunya - İspanya)

(d. 1929 - ö. 1997)
“Can Ràbia” adıyla anılan bir sahanın arazisine inşa edildi. 1923’te açıldı.

8 Şubat 1929’da RCD Espanyol’un bu statta Real Unión de Irún’u 3-2 yendiği maçta Pitus Prats'ın attığı gol, La Liga tarihinin ilk golüydü.

‘92 Olimpiyatları’nda futbol müsabakalarına ev sahipliği yaptı. 21 Haziran 1997’de yine 3-2 biten bir maçla (Espanyol - Valencia CF) kapılarını kapadı. Iván Campo, bu stada veda golünü atan isimdi.

Ve Dünya Kupası...
1982 Dünya Kupası’nda Arjantin, Brezilya ve İtalya’nın bulunduğu ünlü “2. Tur C Grubu” maçları Sarriá’da oynandı. (Alakasız not: İspanyollar maçları 14 farklı şehirdeki 17 stadyumda oynatarak turnuvanın ülke geneline nasıl ‘dağıtılacağını’ göstermişlerdi).

29 Haziran'da İtalya Arjantin’i 2-1 (Tardelli 55', Cabrini 67'; Passarella 83'); 2 Temmuz’da Brezilya Arjantin’i 3-1 (Zico 11', Serginho 66', Junior 75'; Díaz 89') yendi.

5 Temmuz’da ise Brezilyalıların “Sarrià Faciası” adını verdikleri maçta İtalya Brezilya’yı Rossi'nin hat-trick’iyle 3-2 devirdi. (Rossi 5' 25' 74'; Sócrates 12', Falcão 68')

Gruptan çıkan İtalya oldu. (Ardından, yarı finalde Polonya, finalde de Batı Almanya'yı yenip şampiyon da oldular.)

Sarrià'daki Brezilya zaferinin ardından La Gazzetta dello Sport, tarihe geçen manşetlerinden birini atacaktı: “Il Brasile siamo noi!” (Brezilya biziz!)

8 Ocak 2010 Cuma

Doğu'daki Spor Sevgisi

Dün oynanan iki CEV Cup voleybol maçı...
Biri Bakü'de, yerel saatle 18.00'de başladı. Azerrail Bakü - Eczacıbaşı Zentiva. Bakü'nün "Spor Sergi"sinde tribünler dolu ve renkliydi. Diğeri ise Palma Arena'da... Portol Palma - Arkas... Saat 20.30. Hafta içi maça gitmek için daha uygun bir zaman. Ama tribünde "3" kişi var.

7 Ocak 2010 Perşembe

Higuaín vs. Cesc

Futbol matematik değil! Wenger, Cesc için Higuaín+para istiyor. Ama Real taraftarının %88'i Higuaín'i Fabregas'a tercih ederiz diyor!
Bakalım bu transfer hikayesi nasıl sonlanacak...

6 Ocak 2010 Çarşamba

Bordeaux: "Başkan'ın Adamları" Geliyor!

2009’da 6 kupa kazanan Barcelona’ya, dünyanın dört bir yanından “Yılın Takımı” ödülleri yağmaya devam ediyor. Barça tabii ki çok önemli bir başarı yakaladı ve bu unvanı hak etti. Ama “Futbolda 2009’a Damga Vuran Ekipler” deyince Girondins de Bordeux’yu da unutmamak lazım. Laurent Blanc yönetimindeki Lacivert-Beyazlılar, yılı 3 kupayla noktaladı ve görünüşe bakılırsa bunun devamı gelecek!

Fransa Ligi’nde Olympique Lyon haricinde bir takım en son şampiyon olduğunda sene 2001’di. Nantes’ın kupayı kaldırdığı o günlerde Laurent Blanc Inter’den ayrılıp Old Trafford’un yolunu tutmaya hazırlanıyordu. İlerlemiş yaşına rağmen hayli formdaydı. Bir evvelki sezon “Inter’de Yılın Futbolcusu”na verilen Altın Korsan (Pirata d'oro) ödülüne layık görülmüştü ve Alex Ferguson’un yıllardır kadrosuna katmak istediği bir futbolcuydu.

Geçtiğimiz yılın Mayıs ayına gelindiğinde ise Blanc’ın teknik direktörlüğünü yaptığı Girondins de Bordeux, Ligue 1’de sezonun son 11 maçını kazanıp rekor da kırarak, Marsilya’nın 3 puan önünde şampiyon oldu. Kulüp tarihinin altıncı şampiyonluğu gelmişti.

Ayrıca finalde 2. Lig ekibi Vannes’ı 4-0 yenerek Lig Kupası’nı; Guingamp’ı 2-0’la geçerek Süperkupa’yı da müzelerine götürdüler.

‘Başkan (Le Président)’ lakaplı Blanc, göreve gelişinin henüz ikinci yılını tamamlarken müthiş bir başarı yakalamış, Lyon’un hegemonyasına son vermişti.

Formunu bu sezon da devam ettiren Bordeux, ligin ilk yarısını açık ara zirvede tamamladı. 16 Ocak’ta kaldığı yerden devam edecek olan Ligue 1’de şu an ikinci sıradaki Lille 9; altıncılıkta yer bulabilen Lyon ise 13 puan geride…

Bordeux 19 maçta sadece 4 yenilgi ve 1 beraberlik aldı. 1-0’lık Valenciennes mağlubiyeti, 2007 Ekim’inden beri ve 39 maç sonra kendi evleri Chaban-Delmas’ta aldıkları ilk yenilgiydi.

Avrupa’da da işler çok iyi gidiyor Bordeux için... Şampiyonlar Ligi’nde Bayern ve Juventus gibi iki devle mücadele ettikleri A Grubu’nu 16 puanla lider bitirdiler. Yalnızca Juve deplasmanında puan kaybettiler (1-1). Gruplarda en çok puan (16) toplayan ve kalesinde en az gol (2) gören ekip unvanını yakaladılar. Şimdi onları bekleyen rakip Olympiakos…

Fransa doğumlu Faslı santrfor Marouane Chamakh, ligde 6, Şampiyonlar Ligi’nde 2 golle takımın en golcü oyuncusu konumunda… Asistlerde ise ön plana çıkan isimler Brezilyalı Wendel ve takımın lider oyuncusu Yoann Gourcuff…

En büyük silahları, Laurent Blanc’ın takımına aşıladığı “kazanma hırsı”… Örneğin, geçen sezon 3-0 geriye düştükleri Monaco maçını 4-3 galip tamamlamışlardı.

Belki şu an Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için onlara pek şans verilmiyor. Ama 22 Mayıs’ta Santiago Bernabéu Stadyumu’nda sahaya çıkan ekiplerden biri “Başkan’ın Adamları” olursa sizce de hoş bir sürpriz olmaz mı?