17 Eylül 2010 Cuma

Nice ‘10’ Yıllara Leo Messi!

Bundan tam 10 yıl önce, 17 Eylül 2000’de ‘minik’ Lionel Andrés Messi’yi taşıyan uçak Barcelona’ya indi. Rosario sokaklarında top peşinde koşarken dizinde oluşmuş yaralar henüz kabuk bağlamamıştı.

‘Leo’ 5 yaşındayken babasının antrenörlük yaptığı Grandoli’de futbolla tanışmış; 3 sene sonra Newell’s Old Boys takımına geçmişti. Fakat gerçekten ‘minik’ bir çocuktu. Kendisine “büyüme hormonu yetersizliği” teşhisi konmuştu. Yaşıtlarına kıyasla çok zayıftı ve boyu da kısaydı.

Bu esnada Messi’yi hem ülkenin en büyük takımlarından River Plate hem de İspanyol devi Barcelona yakın takibe almıştı. Messi’nin babası, tedavi masraflarını ekonomik krizin yaşandığı Arjantin’de kazandığı parayla karşılayamayacağına karar verdi. Ailece, “şansımızı Katalunya’da denemeliyiz” dediler. İşler yolunda giderse Messi kulübün altyapısına alınacak, büyüme hormonlarını harekete geçirecek kapsamlı tedavinin masraflarını da Barca karşılayacaktı. Baba Jorge ve anne Celia için zor günlerdi. Anne Messi, bir süre sonra Lionel’i ve babasını Barcelona’da bırakarak diğer iki çocuğuyla beraber Rosario’ya dönmek zorunda kaldı. Barcelona yetkilileri ise bir türlü karar veremiyorlardı. Leo ile babası Arjantin’e dönmenin eşiğine geldi. Ama dönemin genç takım antrenörü Carles Rexach nihayet ‘evet’ dedi. Ve Messi, La Masia’a katıldı. Sonrası malum… 3 buçuk yıl sonra A Takım’da ilk maçına çıktı. 16 Kasım 2003’te, Porto’yla Dragao Stadı’nın açılışı vesilesiyle oynanan dostluk karşılaşmasında… 16 Ekim 2004’te ise ilk kez bir resmi maçta Espanyol karşısında forma şansı buldu ve “La Liga’da sahaya çıkan en genç futbolcu” unvanını elde etti.

Başarılı futboluyla dikkatleri üzerine çeken Messi’ye, İspanya Milli Futbol Takımı’nda oynaması teklif edildi. Fakat Messi doğduğu ülke Arjantin’in milli takımında oynamak istediğini nazik bir şekilde İspanyol yetkililere iletti.

2005'te Hollanda’da düzenlenen Dünya Gençler Futbol Şampiyonası’nda Arjantin formasıyla şampiyonluk sevinci yaşadı. 6 golle turnuvanın gol kralı olurken, şampiyonanın en iyi oyuncusu da seçildi. Bu çıkışının ardından Barcelona kulubü, Messi'yle yeni bir kontrat imzaladı ve futbolcunun başka bir kulübe transfer olabilmesi için Barcelona’ya 150 milyon euro ödenmesini zorunlu kılan bir şart koydu. Messi, yavaş yavaş futbolun en önemli yıldızları arasına girmekteydi.

Topa hâkim olmadaki üstünlüğü ve bire bir mücadelelerdeki başarısının yanı sıra, Maradona’nın 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere ağlarına bıraktığı en ünlü iki golünün hemen hemen aynısını da atarak efsanevi futbolcunun veliahdı olmaya en ciddi aday olduğunu gösterdi. 2007’de Getafe karşısında, tıpkı Maradona’nın ‘yüzyılın golü’ kabul edilen golündeki gibi topu yaklaşık 60 metre sürdü, kaleci dâhil 6 kişiyi çalımladı ve topu filelere gönderdi. Spor basını artık ondan “Messidona” diye bahsediyordu. Kısa bir süre sonra ise, Maradona’nın “Tanrı’nın Eli” adı verilen golünün bir kopyasını bu kez Espanyol ağlarına yolladı.

Şu an başarı hanesinde “2 Şampiyonlar Ligi, 4 La Liga, 1 Copa del Rey, 4 İspanya Süper Kupası, 1 Avrupa Süper Kupası ve 1 de Kulüpler Dünya Kupası şampiyonluğu” yazıyor. Bireysel ödülleri ise saymakla bitmez… Geçen sezon en iyi performansını sergiledi. Ligde attığı 34 golle, Bobby Robson yönetimindeki Barca’da Ronaldo'nun kırdığı rekoru egale etti. Toplamda da yine Ronaldo gibi 47 golle Avrupa Altın Ayakkabı'sını kazandı. Messi futbolun kralı olma yolunda çektiği zorlukları, ailesinin onun için yaptığı fedakârlıkları, kısacası ‘eski günleri’ asla unutmuyor. Gol sevinçlerinde ‘gökyüzünü’ göstererek andığı kişi, Rosario’da kendisine ilk futbol topunu veren anneannesi… Sol omzunu gösterdiğinde ise, o mavi-bordo formanın altında annesi Celia’nın adını taşıdığı dövmeyi işaret ediyor. Messi futbolda tartışmasız “dünyanın ‘1’ numarası”… Laporta'nın deyişiyle, “Barcelona'nın mücevheri”... Bu değerini şüphesiz giderek artıracak ve belki de bir gün ‘paha biçilmez’ bir konuma gelecek! Tarihin en iyisi mi, bunu tartışmak bence şu an için yersiz… Bırakın bu müthiş çalımların, süper hızın, top kontrol yeteneğinin, oyunu okumadaki zekânın ve müthiş gollerin tadını çıkaralım.

Nice ‘10’ yıllara Leo Messi!

Hiç yorum yok: